2İstanbul Okmeydanı Training And Research Hospital Pediatric Clinic
Abstract
OBJECTIVECerebral Palsy is the most known motor disability of childhood. Cerebral Palsy is occured because of the various defects of developing central nervous system. Bone fracture is a serious problem for a child with cerebral palsy because of high morbidity ratios, low quality of life and high treatment costs. These fractures are mostly seen because of minimal traumas or spontaneously. Prevalance of bone fractures in cerebral palsy is between % 5 - 60 and the main reason of bone fractions is reduced bone mineral density. METHODSThis study involves the cerebral palsy patients in Pediatric Neurology Clinic of Şişli Etfal Hamidiye Training and Research Hospital. RESULTSIn this study, we analyze the bone mineral density results retrospectively and we aim to show the relationship between bone mineral density and mobility of children with cerebral palsy, presented to our pediatric neurology clinic. Our results strongly support this relation.CONCLUSION With this study, we want to make inferences about the care of this special patient group.
2İstanbul Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kliniği
AMAÇSerebral palsi (SP), gelişmekte olan santral sinir sisteminin çeşitli nedenlerle etkilenmesi ve gelişiminin bozulmasından kaynaklanan; çocukluk çağının en sık görülen motor kısıtlılık formudur. Serebral palsili hastalarda, yaşam koşullarını en çok etkileyen, hasta bakımı ve tedavisini zorlaştıran durum spontan veya minimal travma sonucu oluşan kemik kırıklarıdır ve prevelansının %5-60 oranında olduğu bildirilmektedir. Azalmış kemik mineral dansitesi (KMD) kemik kırıklarının başlıca sebebidir,
YÖNTEMLERBu çalışmada hastanemiz Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nörolojisi Polikliniği’nden takipli serebral palsili çocukların KMD ölçümlerini geriye dönük olarak incelenerek elde edilen sonuçlarla hareket durumu ile KMD arasındaki ilişki değerlendirmeyi amaçladık. BULGULARÇalışmamızdaki mevcut sonuçlar serebral palsili hastalarda kırık riskini arttıran KMD düşüklüğü ile hareket düzeyi arasında çok önemli bir ilişki olduğunu göstermektedir. SONUÇBu nedenle serebral palsili hastaların hareketliliği mümkün olan en yoğun biçimde desteklenmesi gerektiğini düşünmekteyiz.