Prenatal diagnosis of cleft lip and palate: Evaluation of the accuracy of obstetric ultrasonography depending on the cleft type
1Department of Plastic Reconstructive And Aesthetic Surgery, Hacettepe University, Ankara, Turkey
Eur Arch Med Res 2017; 33(4): 226-231 DOI: 10.5222/otd.2017.1093
Full Text PDF (Turkish)

Abstract

INTRODUCTIONPrenatal diagnosis of cleft lip and palate is important in prenatal counselling and psychological adaptation of the parents. The aim of this study was to evaluate the accuracy of the obstetric ultrasonography and to document the etiologic risk factors and the demographic characteristics. METHODS477 primary cleft patients were involved in this study. Details of obstetric ultrasonography, etiologic risk factors and demographics of the patients are recorded. For evaluation of the ultrasonography; cleft type, the timing of diagnosis, the center of follow up, speciality of the ultrasonographer are recorded. Prenatal evaluation was considered to be successful, partially successful or unsuccessful. RESULTSAmong the 477 patients, 223 (46.8%) were female and 254 (53.2%) were male. 229 patient had cleft lip and palate, whereas 33.1% had isolated cleft palate and 21.3 % had isolated cleft lip. The leading risk factor that the patients possess was lack of preconceptional folic acid intake. 15.1% had positive family history and 11.8% had consanguinity. 43.0% had their obstetric evaluation in the public hospitals, whereas 40.7% had been evaluated in private conditions and 16.4% were followed up in university hospitals. The most accurate evaluation was among the isolated cleft lip patients (51.0%) and the diagnostic accuracy mong the isolated cleft palate was found to be 1.9%. The significantly most successful results are observed in the private conditions (45.4%) (p<0.001). DISCUSSION AND CONCLUSIONCleft lip and palate deformities should be followed in multidisciplinary manner with maternal fetal medicine specialist involved in the team. Further studies should be planned and it should always be considered that prenatal diagnosis of congenital deformities like cleft lip and palate provides both psychosocial adaptation of the parents and ideal feeding and development of the baby. Recent developments in the technology of the radiological imaging modalities should be used widely for prenatal diagnosis of such anomalies.


Dudak damak yarıklarının prenatal tanısı: Obstetrik ultrasonografinin yarık tipine göre isabet oranının değerlendirilmesi
1Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı, Ankara
European Archives of Medical Research 2017; 33(4): 226-231 DOI: 10.5222/otd.2017.1093

GİRİŞ ve AMAÇDudak damak yarıklarının prenatal tanısının konuluması, ailenin bu konuda doğum öncesinde bilgilendirilmesi ve psikolojik olarak hazırlanmaları oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı obstetrik ultrasonografinin dudak damak yarıklarının prenatal tanısındaki isabet oranını değerlendirmek ve bu hastaların taşıdıkları etiyolojik risk faktörlerinin ve demografik özelliklerin gözden geçirilmesidir. YÖNTEM ve GEREÇLERÇalışmaya 477 primer dudak damak yarıklı hasta dahil edilmiştir. Anket yardımıyla ultrasonografi hikayesi, etiyolojik risk faktörleri ve demografik özellikleri kaydedilmiştir. Obstetrik ultrasonografiye ilişkin; yarığın tespit durumu, tespitin kaçıncı haftada olduğu, görüntülemenin nerede yapıldığı, ultrasonografik görüntülemeyi yapan hekimin uzmanlık alanı kaydedilmiştir. Prenatal ultrasonografik tespit; `başarılı`, `kısmi başarılı` veya `başarısız` olarak değerlendirildi.BULGULAR477 hastanın, 223 tanesi (%46.8) kadın, 254 tanesi (%53.2) erkekti. 229 (%45.6) hastanın sahip olduğu yarık tipi dudak ve damak yarığı iken, izole damak yarığı %33.1, izole dudak yarığı %21.3 olarak tespit edilmiştir. Hastaların maruz kaldıkları başlıca etiyolojik faktörler açısından en yüksek oranda rastlanılan prenatal folik asit kullanımın yetersizliği olarak tespit edilmiştir. %15.1 oranında aile hikayesinin pozitifliği ve %11.8 oranında akraba evliliği saptanmıştır. Hastaların %43.0 oranında devlet hastanesinde, %40.7 oranında özel koşullarda ve %16.4 oranında üniversite hastanelerinde takip edildikleri görülmüştür. En yüksek başarı oranı %51.0 ile izole dudak yarığının tanısında konulurken, çarpıcı olarak en düşük başarı oranı %1.9 ile izole damak yarığının tanısında saptanmıştır. Dudak damak yarıklarının tespitinde istatistiksel olrak anlamlı düzeyde en başarılı sonuç %45.4 oranında başarılı tespit oranlarının gözlendiği özel kliniklerde elde edilmiştir (p<0.001). TARTIŞMA ve SONUÇDudak damak yarıklarının tanı, tedavi ve takibinde multidisipliner yaklaşım önemli olup, bu ekibin bir parçası da maternal fetal tıp uzmanı olmalıdır. Bu konuda ileri çalışmalar planlanmalı, dudak damak yarığı gibi doğumsal anomalilerin prenatal tanılarının gerçekleştirilmesinin gerek ailenin psikososyal hazırlığı, gerekse de bebeğin ideal beslenme ve gelişimi için önemli olduğu akılda tutularak, radyolojik görüntüleme modalitelerinde meydana gelecek gelişmeler, bu gibi doğumsal anomalilerin prenatal tanısı amacıyla yaygın olarak kullanılmalıdır.